Last updated on 19/09/2024
Giriş
Deadpool ve Wolverine’in bir araya geldiği bu film hakkında spoilersız bir inceleme ile karşınızdayım. Ancak en önemli konuyu başta belirtmeliyim: Bu filme gitmek için herhangi bir önceki filmi izlemenize gerek yok. Ne “MCU” filmlerini, ne “Loki” dizisini, ne de 2000’lerdeki X-Men serilerini izlemiş olmanız gerekiyor. Film, kendi içerisinde her şeyi tamamlıyor ve önceden izlediğiniz Deadpool filmlerini bile bilmenize gerek yok. Çünkü film, geçmişte olan olayları da hikaye içerisinde açıklıyor. Kulaktan dolma bilgilerle bile gitmiş olsanız, her şeyi rahatça anlayabilirsiniz. Hikaye, başından sonuna kadar kendi içinde başlayıp bitiyor.
Filmin Eğlencesi ve Hugh Jackman’ın Dönüşü
Film inanılmaz eğlenceli; çok güldüm ve çok eğlendim. Hugh Jackman’ı tekrar görmek gerçekten güzeldi. Başta Jackman’ın geri dönmesine sıcak bakmayanlardan biriydim çünkü “Logan” filminde Wolverine’in güzel bir şekilde öldüğünü ve bu hikayenin hakkıyla tamamlandığını düşünüyordum. Hugh Jackman da rolü bırakmıştı, bu yüzden geri dönmesinin Logan’ın anısına saygısızlık olabileceğinden endişe duyuyordum. Ancak film, bu konuyu iyi kotarmış.
İyi Film mi, Kötü Film mi?
Filmi derinlemesine ele alırsanız ve senaryoyu irdelemeye çalışırsanız işin içinden çıkamazsınız. Bu film, “No Way Home” gibi düşünülmeli. Eğlenmek için izlediğiniz bir film olarak değerlendirilirse, kesinlikle beklentileri karşılıyor. Eğer sinemaya gidip, verdiğiniz paranın karşılığını alıp almadığınızı merak ediyorsanız, bu filmde kesinlikle alıyorsunuz. Hem aksiyon sahneleriyle hem de komik anlarıyla paranızın karşılığını veriyor.
Marvel’ın Stratejisi
Bu film, Marvel’ın nostalji stratejisinin bir parçası gibi görünüyor. Artık Marvel Sinematik Evreni’nin (MCU) yerine bu tarz filmlerle devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu noktadan sonra, Marvel’ın nostaljiyi nasıl kullanacağını görmek ilginç olacak. “Secret Wars” filmine giden bir yol var ve bu filmden sonra Marvel’ın büyük bir kadroyla devam edeceğini düşünüyorum. Hatta Twitter’da da yazdım; belki “Justice League vs. Avengers” gibi bir film bile yapılabilir. Artık “iyi film mi, kötü film mi?” sorusu önemini yitirdi. Bu tarz filmleri, eğlenmek için sinemaya gidip izleyebileceğiniz yapımlar olarak değerlendirebilirsiniz.
Hikâye ve Karakterler (Spoilersız)
Hikâyeden çok fazla detay vermek istemiyorum, ancak fragmanlardan gördüğümüz kadarıyla Deadpool’u kaçırıyorlar ve kendisini bir anda Marvel evreninde buluyor. Bu geçişin nedenini sorarsanız, biraz zorlama açıklamalar var. Wolverine de fragmanlarda görüldüğü gibi TVA ile ilgili bir olayın ardından filme dahil oluyor. Deadpool’un belirli planları nedeniyle olaylar gelişmeye başlıyor ve kendilerini Loki dizisinde de gördüğümüz, “Elioth”un olduğu çöplükte buluyorlar.
Fragmanlarda da gördüğümüz gibi, burası büyük bir yer ve Emma Mackey’nin canlandırdığı Cassandra Nova da buranın en güçlü kişisi. Cassandra, Charles Xavier’in kardeşi ve Omega seviyesinde bir mutant. Bu yerin kendisine bir medeniyet kurmak için kullanmış. Buradaki diğer karakterler, Dog Pool ve diğerleri de burada yer alıyor. Filmdeki bu detaylar, hikayenin nasıl gelişeceğine dair ipuçları veriyor, ancak daha fazla teori üretmek istemiyorum.
Battleworld ve Hikaye Gelişimi
Filmde önemli bir bölüm “Battleworld” olarak bilinen bir evrende geçiyor. Eğer Battleworld’ü bilmiyorsanız, bu “Secret Wars” ile bağlantılı bir kavram. Multiverse çarpışmalarından sonra ortaya çıkan bir dünya olan Battleworld’ün kralı Dr. Doom olur ve kendini Tanrı İmparator Doom olarak adlandırır. Filmde bu muhabbetlerin ipuçlarını görüyoruz, çünkü Loki dizisinde olduğu gibi burada da bu dünyaya büyük önem veriliyor. Bu evrenin hikayeye nasıl etki edeceği merak konusu, ancak hikayenin önemli bir kısmı burada geçiyor ve bu sahneler oldukça eğlenceli.
Deadpool ve Wolverine Karşılaşması
Deadpool ve Wolverine’in karşı karşıya gelmesi, çizgi roman hayranları için uzun zamandır beklenen bir an. Wolverine ve Hulk karşılaşmalarını, Deadpool ve Wolverine dövüşlerini her zaman büyük keyifle okurdum. Filmde de bu dövüş sahnelerini görmek inanılmaz bir deneyim oldu. Özellikle Deadpool’un Wolverine’e sürekli laf atması ve Wolverine’in sinirlenmesi oldukça komik sahneler yaratıyor. Deadpool’un “Nerdler, coşacaksınız” demesi bile bu sahnelerin ne kadar eğlenceli olduğunu anlatmaya yetiyor.
Wolverine’in Karakteri ve Gelişimi
Filmdeki Wolverine’in hangi versiyonu olduğu konusunda bazı tartışmalar var. Bu Wolverine, diğer Wolverine’ler arasında en başarısız ve en nefret edileni olarak karşımıza çıkıyor. Deadpool, bu Wolverine’i bulup getiriyor ve hikaye boyunca onunla yakınlaşmaya başlıyorlar. Wolverine’in yaşadığı zorluklar, onun psikolojik ağırlığını hissettiriyor. Hugh Jackman’ın tekrar bu rol için inanılmaz bir vücut yapmış olması da dikkat çekici. Yıllar önce bu tür rollerden vazgeçtiğini söylemişti, ancak geri dönerek tekrar etkileyici bir performans sergilemiş.
Filmin Genel Değerlendirmesi
Filmin amacı, izleyiciyi eğlendirmek ve bunu başarıyla yerine getiriyor. Hikaye, kendi içerisinde başlayıp bitiyor ve başka bir hikayeye dallanıp budaklanmadan tamamlanıyor. Loki dizisinin hikayesi veya multiverse ile ilgili bir sorun yaratmıyor. Filmin kötü karakteri olan Paradoks’un motivasyonu belki daha iyi yazılabilirdi, ancak bu filmin eğlence değerini etkilemiyor. Paradoks karakteri, Charles Xavier’in kardeşi olarak oldukça derin bir geçmişe sahip ve belki hikayesi daha da genişletilebilirdi. Ancak bu durumda filmin dengesinin bozulabileceğini de anlamak zor değil.
Sonuç
Sonuç olarak, Deadpool ve Wolverine’in bu filmi, eğlence odaklı ve nostaljiye dayalı bir yapım olarak başarılı bir şekilde sunulmuş. Sinemaya gidip verdiğiniz paranın karşılığını kesinlikle alıyorsunuz. Film, sadece eğlenmek için izlenmesi gereken bir yapım olarak değerlendirilmelidir. Spoilerlı bir incelemede daha derinlemesine eleştiriler yapabilirim, ancak şu an için bu film, Marvel’ın nostaljiye dayalı stratejisinin başarılı bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.