"Enter"a basıp içeriğe geçin

Araştırma Raporu: 2002 Yılında Bucegi Dağları’nda Keşfedilen Gizemli Yapılar

Last updated on 27/09/2024

2002 yılında Pentagon’a ait jeodezik casusluk uyduları, Romanya’daki Bucegi Dağları’nda olağandışı bir keşifte bulundu. Uydu taramaları sırasında dağın içinde dış dünyayla bağlantısı olmayan, doğal bir mağara olmaktan çok zeki varlıklar tarafından oyulmuş gibi görünen geniş bir boşluk tespit edildi. Taramalarda ayrıca iki büyük enerjik blok belirlendi; bu bloklardan biri tünele erişimi engelleyen enerjik bir duvar, diğeri ise dağın merkezine yakın bir yerde yarımküre şeklinde bir yapıyı kapsıyordu.

Birkaç ay sonra Romanya İstihbarat Servisi’nin (SRI) gizli bir departmanı olan ZERO (SIFIR) bu bilgiye ulaşarak araştırmaları derinleştirdi. Devletin gizli operasyonlarının başında bulunan Cesar Brad bu incelemeleri yürütmek üzere görevlendirildi. Brad, medyum yetenekleriyle tanınan ve sıra dışı olayları çözmedeki becerileriyle bilinen bir kişiydi. Araştırmalar sırasında ABD de olaya dâhil oldu. Pentagon aracılığıyla Romanya üzerindeki baskılar artarken, Avrupa Bilderberg grubunun lideri olan Massini adlı İtalyan soylusu da duruma müdahil oldu. Bu müdahale, keşfin dünya tarihi üzerinde büyük etkileri olabileceği düşüncesiyle, Romanya ve ABD arasındaki iş birliğini daha karmaşık hale getirdi.

Massini, Cesar Brad’e bu keşfin dünya tarihinin ve gizli örgütlerin bilinmeyen yönleriyle ilgili olduğunu açıkladı. Pentagon, bu enerjik yapının, daha önce Bağdat’ta keşfettikleri yeraltı yapılarıyla benzer özellikler taşıdığını fark edince, ABD yetkilileri keşfe karşı daha fazla ilgi göstermeye başladı. Irak Savaşı’nın başlamasıyla, Pentagon ekibi Bağdat’taki yapıya ulaşarak önemli bilgilere erişti.

Keşfin İlerleyen Aşamaları

Bucegi Dağları’ndaki ilk enerji bariyerinden sonra, araştırmacılar cilalanmış duvarlara sahip bir galeriye ulaştılar. Tünelin sonunda görünmez bir enerji bariyeri tarafından korunan büyük bir taş kapı vardı. Bariyere dokunan üç araştırmacı ani kalp krizleri geçirerek hayatlarını kaybetti. Bariyer, Cesar Brad’e karşı etkisizdi ve Cesar içinden geçmeyi başardı. Cesar’ın hafif bir dokunuşuyla dev taş kapı açıldı ve ekip “Büyük Galeri” olarak adlandırılan geniş bir salona erişti. Galeri, ışık kaynağı olmamasına rağmen mükemmel bir şekilde aydınlatılmıştı ve organik-inorganik bir bileşimden yapılmış duvarlara sahipti.

Galerinin sonunda ikinci bir enerji kalkanı daha bulundu. Bu sırada, Pentagon’dan bir yetkili Bağdat’taki benzer yapının da aktive olduğunu ve dünya üzerindeki enerji bağlantıları hakkında önemli bilgiler içeren bir hologramın belirdiğini rapor etti. İki yarımküre şeklindeki enerjik yapıların dünya üzerindeki yeraltı bağlantılarıyla ilişkili olduğu anlaşıldı.

Büyük Galeri ve Projeksiyon Odası

Büyük Galeri’deki araştırmalar devam ederken, ekip dev bir oditoryuma ulaştı. Bu alanın içinde “Projeksiyon Odası” olarak adlandırılan bir başka oda enerjik bir kalkanla korunuyordu. Bu kalkanın içinden geçmeyi başaran ekip, oda içinde masalar, holografik projeksiyon cihazları ve bilinmeyen bilimsel verilerle karşılaştı. Masalardan biri biyolojik veriler içeriyor, dünya dışı yaşam formlarının projeksiyonlarını sunuyor ve iki tür arasındaki genetik uyumlulukları gösteriyordu.

Sonuçlar ve Sonuçlandırma

Bu keşfin, insanlığın geçmişine dair çok büyük sırlar barındırdığı ve kökeni hakkında derin bilgiye sahip olduğu düşünülüyordu. Cesar Brad, galerideki keşiflerin insanlık tarihi hakkındaki bilgilerin çoğunu sarsabileceğini belirtti. Ancak Romanya ve ABD arasında yapılan anlaşmalar sonucu, keşfin detayları dünya ile paylaşılmadı. Romanya, keşfi yavaş yavaş duyuracağını açıkladı. Olayın ardından Büyük Galeri’de bulunan üç tünelin dünya üzerinde farklı yerlere, Mısır, Tibet ve Moğolistan’daki yeraltı üslerine çıktığı keşfedildi.

Keşfin ortaya çıkardığı sırlar ve bu sırların küresel dengeleri nasıl değiştirebileceği konusunda pek çok spekülasyon yapıldı. Özellikle Massini ve onun temsil ettiği Masonik elitler için bu keşfin önemi büyüktü.

Sonuç olarak, Bucegi Dağları’nda bulunan yapıların dünya tarihine yeni bir ışık tutabileceği ve daha önce bilinmeyen gerçekleri ortaya çıkarabileceği düşünülmektedir. Ancak bu sırlar, uluslararası diplomatik ve askeri dengeleri sarsmamak için gizli tutulmaya devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir