Akımlar Savaşı, modern elektriğin temellerini atan iki dahi, Nikola Tesla ve Thomas Edison arasındaki çetin rekabetin hikayesidir. Bu mücadele, alternatif akımın sunduğu devrim niteliğindeki yenilikler ile Edison’un doğru akım sisteminin korunması üzerine yoğunlaşmıştır. Tesla’nın vizyonu ve Edison’un ticari zekası, elektrik mühendisliği alanında büyük bir etki yaratmış; günümüz teknolojisinin şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Bu yazıda, Akımlar Savaşı’nın derinliklerine inerek, her iki bilim insanının katkılarını ve karşılaştıkları zorlukları keşfedeceğiz.
1943 yılı 7 Ocak’ta, New York’taki bir otelde çalışan bir hizmetçi, kalıcı misafirlerinden birinin kaldığı 3327 numaralı odaya girdi. Odanın içinde yalnız başına ölmüş, 86 yaşında bir adamın cesedini buldu. Bu adamın adı Nikola Tesla’ydı. Son dokuz yılını borç içinde geçiren Tesla, yalnızca süt ve krakerle besleniyordu. Geriye kalan az miktardaki kaynaklarını ise yerel güvercinlere bakmak için harcıyordu. Tesla, modern çağın en büyük zihinlerinden biri olarak kabul ediliyordu. Alternatif akımın öncüsü olan Tesla, evlerimizi aydınlatan elektrik sistemini geliştirdi. Onun etkisi, uzaktan kumanda ve radyo gibi birçok alanda hissedilmektedir. Çalışmalarının en etkileyici yönü, hırs ve kazanç yerine bilime olan tutkusundan doğmasıdır.
Tesla’nın Erken Yaşamı
Tesla, 10 Temmuz 1856’da günümüz Hırvatistanı’nda doğdu. Annesi, bir icat ailesindendi ve olağanüstü bir hafızaya sahipti. Sırp destanlarını tamamen ezberleyebilmişti. Bu nedenle, Tesla’nın üzerinde ezberleme ve alıştırma çalışmaları yapıyordu. Zamanla, onun mükemmel bir hafızası olduğu biliniyordu. İlerleyen dönemlerde sekiz farklı dil konuşabiliyordu. Bu yeteneğini annesinin gençliğindeki çabalarına borçluydu. Beş yaşında, at kazasında ölen abisini görmesi, zihninde kalıcı bir görüntü bıraktı. Bu olay, Tesla’yı derinden etkiledi. Olaydan sonra ışık ve görüntü parlamaları yaşamaya başladı. Bu durum, gerçekliği hayal gücünden ayırt etmeyi zorlaştırıyordu. İcadlarının bu parlamalarda kendisine geldiğini öne sürdü.
Edison ile Tanışma
1882’de Paris’teki Kontinental Edison Şirketi’nde çalışmaya başladı. Orada iç mekân aydınlatması kuruyordu. Yönetim, yeteneklerinin böyle bir işte heba olduğunu fark etti. Tesla, dinamo ve motorları inşa etme ve geliştirme görevi aldı. Yenilikleri, o kadar dikkat çekiciydi ki, Avrupa’daki diğer Edison tesislerinde sorunları çözmek üzere gönderilmeye başladı. Tesla’nın yöneticisi, ona Edison’un Makine Atölyesi’nde bir iş teklif etti. Bu teklifi kabul etti ve Amerika’ya taşındı. Yedi yıl sonra, 1891’de Edison ile tanıştı. İlk başta aralarında iyi bir ilişki kuruldu. Tesla, Edison’u ilham verici bir figür olarak tanımladı.
Rekabetin Başlangıcı
Edison, Tesla’ya “Birçok çalışkan yardımcıya sahibim ama sen pastanın en üstüsün!” diyerek övgüler yağdırıyordu. Ancak bu karşılıklı hayranlık, uzun sürmedi. İkisi arasındaki düşmanlığın ana kaynağı, tercih ettikleri akım türü hakkındaki anlaşmazlıktan kaynaklanıyordu. Edison’un şirketi, doğru akım sisteminin patentlerine sahipti. Bu sistemde elektrik yükü yalnızca bir yönde akıyordu. Ancak Tesla, alternatif akım sisteminin savunucusuydu. Alternatif akımda elektrik yükü periyodik olarak yön değiştiriyordu. Bu değişiklikler, uzun mesafelerde güç iletimini sağlıyordu. Ayrıca, alternatif akım voltajının büyüklüğünü değiştirmek için trafo adı verilen cihazlar kullanmak mümkündü. Tesla, Edison’a alternatif akımın faydalarını açıklamaya çalıştı ama Edison dinlemedi. Çünkü bu durum, kendi sahip olduğu doğru akım için yapılan satışları bozabilirdi. Edison, Tesla’ya 24 eski makinesini yeniden tasarlarsa elli bin dolarlık büyük bir bonus teklif etti. Ancak tamamladıktan sonra, ödeme yapmayı reddetti. Bu durumu bir şaka olarak nitelendirdi. Tesla, şirketten altı ay sonra istifa etti ve kendi yoluna gitmeye karar verdi.
Akımlar Savaşı
Tesla, dünyayı değiştirmek istiyordu ve bunu yapabileceğini biliyordu. Bir yıl boyunca kendi şirketini kurarak alternatif akım üzerine çalışmalarını geliştirdi. Ancak yatırımcılar, pek ilgi göstermedi. Yaratılan tüm patentlerle birlikte şirketi almak istediler. Hayatta kalmak için sokaklarda hendek kazmaya mahkûm oldu. Ancak Tesla’nın talihleri değişmek üzereydi. Alternatif akım motoru ile yeni bir yatırımcının dikkatini çekti. 1887’de Tesla Elektrik Şirketi’ni kurmasına yardımcı oldu. Daha sonra, doğrudan akım kullanan motorlardan daha ucuz ve bakımı kolay bir motor tasarladı. Motorunu, ertesi yıl Amerikan Elektrik Mühendisleri Enstitüsü’nde sergiledi. Bu sergi, George Westinghouse adındaki bir iş adamının dikkatini çekti. Westinghouse, elektrik pazarında önemli bir oyuncuydu. Tesla’nın motoruna, Edison ile rekabet edecek olan alternatif akım sistemini tamamlamak için ihtiyaç duyuyordu. Westinghouse, motoru satın aldı ve Tesla’yı danışman olarak işe aldı.
Edison’un Karalama Faaliyetleri
Edison, Tesla’nın alternatif akım sistemini karalamak için aşırı önlemler almaya başladı. Okul çocuklarına evcil hayvanlarını getirmeleri için 25 sent ödedi. Bu hayvanları bir kamu sahnesinde elektrikle öldürmeye çalıştı. Bu, halkı Tesla’nın alternatif akım sisteminin güvenli olmadığına inandırma girişimiydi. Zamanla, elektrikle idamlar büyüdü ve sonunda bir at kamuoyunda idam edildi. Edison, yıllar sonra, Akımlar Savaşı sona erdiğinde, “1903’te Bir Filin Elektrikle İdamı” başlıklı kısa bir film üretti. Bu film, 6600 voltun vücudundan geçirilmesiyle öldürülen Topsy adındaki eski bir sirk filinin idamını gösteriyordu. Alternatif akım, sadece belirli alanlarda kullanılmaya devam etti.
Tesla’nın Son Yılları
Tesla’nın hayatının sonuna kadar 300 patent ve icadı vardı. Ancak, yaşamının çoğu boyunca yaptığı çalışmalar onu zenginleştirmedi. Milyoner olan Westinghouse, Edison’a olan düşmanlığını korumaya devam etti. Tesla, paraya karşı her zaman kayıtsız kalmıştı. 1901’de, elektromanyetik dalgaların transatlantik iletişim için kullanılabileceğine inandı. Bunun üzerine büyük bir projeye başladı. 1905’te Cenevre Gölü’ndeki 300 dönümlük bir arazi satın aldı ve devasa bir verici inşa etmeye başladı. Ancak, projenin finansmanı bozuldu ve Tesla’nın planları çökmeye başladı. 1917’de tüm çalışmalarını terk etti. Sonunda, ölümünden kısa bir süre önce, finansmanı sağlayan yatırımcılarla olan görüşmeleri sona erdi. 1920’lerde, yaşamının son yıllarında, Tesla birçok konuda çalışmalara odaklandı. Yüzyılın başında yüzlerce denizaltı denemesi yaptı. Bir kablosuz elektrik sistemi üzerinde çalışmalar yaptı. Bunun yanı sıra, çeşitli sağlık ve enerji konularında da fikirler geliştirdi. 1931’de, kendi yaşamı hakkında bir belgesel yayınlandı. Bu belgeselin sonunda Tesla, bir gün bir insanın elektrik ve diğer alanları nasıl kontrol edebileceğini göstereceğini ifade etti.
Sonuç
Bugün Tesla’nın bilimi, yaratıcı zekasıyla modern dünyayı şekillendirmeye devam ediyor. Kendi geliştirdiği birçok uygulama, günlük hayatımıza entegre edilmiştir. 1943’te öldükten sonra, insanlık onu asla unutmadı. Bilim ve yenilik alanında, birçok nesil için ilham kaynağı olmaya devam ediyor.