Yahudi cemaatini ve Osmanlı’yı alt üst eden bir isim: Sabetay Sevi. İzmir’de doğup kendini Mesih ilan eden bu mistik figür, Yahudi dünyasında büyük yankı uyandırdı. Peki, nasıl oldu da hem inananlar hem de Osmanlı devleti tarafından bir tehdit olarak görüldü? Bu yazıda, Sabetay Sevi’nin Mesih ilanından, Osmanlı karşısındaki büyük sınavına kadar olan etkileyici hikayesine tanık olacaksınız.
Sabetay Sevi Kimdir?
500 yıl önce İspanya’dan kovulan Yahudilere Osmanlı toprakları kucak açmış, mutlu ve huzurlu bir yaşam sunmuştu. 100 yıl boyunca sorunsuzca yaşayan Yahudi cemaatinin arasından, İzmir’de dünyaya gelen Sabetay Sevi, çocukluğundan itibaren tuhaf davranışlarıyla dikkat çekiyordu. Ancak asıl aksiyon, 22 yaşına geldiğinde başladı. Kendisini Yahudilerin beklediği Mesih olarak ilan eden Sevi, kısa sürede dünya genelinde ün kazandı.
Yahudi Halkının Mesih Beklentisi
Yahudiler, tarih boyunca birçok kez sürgüne uğradı. En büyük travmalarından biri, 1492’de İspanya’dan kovulmalarıydı. Bu sürgün, yalnızca yoksulluk ve yabancılık duygusunu beraberinde getirmedi; aynı zamanda kutsal topraklara, vadedilen topraklara dönme inancını güçlendirdi. Yahudiler, Mesih’in geleceğine ve onları kurtaracağına derinden inanıyordu. Bu beklenti, Osmanlı topraklarında da güçlü bir şekilde hissediliyordu.
Sabetay Sevi’nin Mesih İlanı
Sabetay Sevi, 1648 yılında İzmir’de kendisini Mesih olarak ilan etti. “Ben Tanrı tarafından seçildim, kurtuluşunuz yakındır” diyerek halkın karşısına çıktı. İlk başta deli muamelesi görse de, kısa sürede inanan bir grup topladı. Sevi’nin öğretileri, özellikle Yahudi mistisizminin derin öğretileri olan Kabala’ya dayanıyordu. Bu mistik inanç sistemi, Sevi’nin karizmatik kişiliğiyle birleşince, takipçileri arasında büyük bir heyecan yarattı.
Sabetay Sevi’nin Yükselişi
Sevi’nin etkisi yalnızca İzmir’le sınırlı kalmadı. Osmanlı toprakları ve Avrupa’nın çeşitli bölgelerine seyahat ederek, Mesih olduğunu yaymaya çalıştı. Kahire ve Gazze’de tanıştığı mistik figürler, onun Mesih olduğunu doğrulayan belgeler sundu. Sabetay Sevi‘nin ünü, Yahudi dünyasında hızla yayıldı. Ona inananlar, Mesih’in dünyayı kurtaracağına ve Yahudilerin yeniden birleşeceğine inanıyordu.
Osmanlı’ya Karşı İsyan Planı
1666 yılında Sevi, müritlerine Osmanlı’yı devireceğini ve padişahın yerine geçeceğini söyledi. Müritleriyle birlikte İstanbul’a gitmek için bir gemiye bindi. Ancak bu hareket, Osmanlı yetkililerinin dikkatini çekti ve gemisi Çanakkale Boğazı’nda durduruldu. Sabetay Sevi, zincire vurularak İstanbul’a getirildi.
Sabetay Sevi’nin Sonu
Osmanlı yetkilileri karşısında Sevi, Mesih olmadığını itiraf etti. Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa’nın karşısına çıkarıldığında, Müslüman olmayı kabul ederek hayatını kurtardı. Sabetay Sevi Müslüman olduktan sonra Aziz Mehmet Efendi ismini aldı. Ancak iç dünyasında büyük çelişkiler yaşıyordu. Müslüman olmasına rağmen, inananları arasında hala Mesih olduğuna inananlar vardı. Gizlice Yahudi müritleriyle temaslarını sürdürdü ve takipçileri ona sadık kalmaya devam etti.
Sabetay Sevi’nin Mirası
Sevi’nin ardından, onun Mesih olduğunu savunan bir grup Sabetaycılar olarak bilinen gizli bir topluluk oluşturdu. Günümüzde hala Sevi’nin geri döneceğine inanan bazı gruplar mevcuttur. Sabetay Sevi’nin hayatı, Osmanlı ve Yahudi tarihine damgasını vuran sıra dışı bir hikaye olarak kalmıştır.