BTK tüketici şikayeti portalına başvurdunuz ve hakkınızı aramak için düzenleyici kurumun adaletine güvendiniz. Ancak, karşılaştığınız yalnızca şablon bir cevap oldu! Türk Telekom’un hukuka aykırı uygulamaları nedeniyle mağdur olan tüketicilerin, BTK’nın düzenleyici ve denetleyici sorumluluklarını yerine getirmemesiyle daha da çaresiz bırakıldığı bir sistemle karşı karşıyayız. Bu yazıda, yaşadığım süreç üzerinden BTK’nın görevlerini nasıl ihmal ettiğini ve tüketici haklarının nasıl savunulması gerektiğini ele alıyorum.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), elektronik haberleşme sektöründe düzenleyici ve denetleyici bir otorite olarak faaliyet göstermektedir. Tüketicilerin haklarını korumak, sektördeki şirketlerin mevzuata uygun hareket etmesini sağlamak ve şeffaf bir hizmet anlayışı geliştirmek BTK’nın temel sorumlulukları arasında yer alır. Ancak, son zamanlarda yaşadığım bir tüketici mağduriyeti, BTK’nın bu görevlerini yerine getirmediği yönündeki ciddi endişelerimi artırmıştır.
Sorunun Kaynağı: Türk Telekom’un Hukuka Aykırı Uygulamaları
Türk Telekom üzerinden kullandığım taahhütlü bir tarife süresinin sona ermesiyle başlayan süreçte, şirket tarafından adil olmayan ve hukuka aykırı bir dizi uygulama ile karşılaştım. Taahhüt yenileme sürecinde:
- Haksız Şartlar: Türk Telekom, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6. Maddesi kapsamında haksız şart teşkil edebilecek bir uygulamayla, mevcut tarifemin yeniden taahhütlü olarak devam etmesini engelledi.
- Eksik Bilgilendirme: Şirketin müşteri temsilcileri tarafından verilen eksik ve yanıltıcı bilgi, tarafımca alınan kararların olumsuz sonuçlanmasına neden oldu.
- Keyfi Uygulamalar: Mevcut tarifeme devam etmem için yeni bir hat satın almam ve ek vergi ödemem gerektiği gibi dayatmalar yapıldı.
BTK’nın Cevapları ve Sorumluluklarını Yerine Getirmemesi
Bu durumu BTK’nın tüketici şikayet portalı üzerinden ilettim. Ancak, şikayetimin içeriği detaylıca açıklanmış olmasına rağmen, BTK tarafından “Tüketici Hakem Heyetleri ve/veya Tüketici Mahkemelerine başvuruda bulunabilirsiniz” şeklinde şablon bir yanıt gönderildi. Bu yanıt:
- Tüketicinin mağduriyetini giderme konusunda BTK’nın görevini yerine getirmediğini açıkça göstermektedir.
- Şikayetin maddi bir talep içermediği ve mevzuata aykırılıklara dikkat çektiği göz ardı edilmiştir.
Daha sonra dilekçemi posta yoluyla ileterek konunun detaylı bir şekilde incelenmesini ve Türk Telekom’a gerekli yaptırımların uygulanmasını talep ettim. Ancak bu başvurumda da aynı şablon yanıtla karşılaştım.
BTK’nın Yönetmeliklere Aykırı Tutumu
BTK, Elektronik Haberleşme Sektörüne İlişkin Tüketici Hakları Yönetmeliği kapsamında:
- Madde 4: Tüketicilerin bilgilendirilmesi,
- Madde 7: Tarifelerde şeffaflık ve adalet,
- Madde 10: Abonelik işlemlerinin denetimi gibi yükümlülüklere sahiptir.
Türk Telekom’un yukarıda belirtilen uygulamaları açıkça bu düzenlemelere aykırılık teşkil etmektedir. Ancak BTK, görev alanındaki bu ihlalleri görmezden gelerek, yalnızca tüketiciyi bireysel hak arama yollarına yönlendirmektedir. Bu durum, kuruma duyulan güveni ciddi şekilde zedelemekte ve mağduriyetlerin büyümesine neden olmaktadır.
Tüketici Haklarının Savunulması
BTK’nın pasif tutumu, yalnızca bireysel bir şikayet sorunu değil, aynı zamanda tüketici haklarının korunması adına ciddi bir sistemsel eksikliktir. Düzenleyici kurumların bu tür keyfi uygulamalara göz yumması, şirketlerin mevzuata aykırı hareketlerini teşvik edebilir. Bu nedenle:
- BTK’nın şikayetlere yönelik inceleme süreçlerini şeffaflaştırması,
- Şirketlerin mevzuata uygun hareket etmesi için daha etkin yaptırımlar uygulaması,
- Tüketici haklarını önceliklendiren bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir.
Sonuç: Adalet ve Şeffaflık İçin Birlikte Hareket Edelim
Yaşanan bu olay, bireysel bir mağduriyetin ötesinde, sektördeki genel sorunların bir yansımasıdır. Tüm tüketicilerin haklarının korunması ve şeffaf bir hizmet anlayışının tesis edilmesi için BTK’nın görevlerini yerine getirmesi şarttır. Blogum aracılığıyla bu durumu paylaşarak, hem yetkilileri harekete geçmeye davet ediyor hem de tüketicilere haklarını savunmaları konusunda cesaret vermeyi amaçlıyorum.
Sizler de benzer mağduriyetler yaşıyorsanız, sesinizi duyurmaktan çekinmeyin. Çünkü birlikte hareket ettiğimizde, adaleti sağlama yolunda daha güçlü adımlar atabiliriz.