Last updated on 27/09/2024
Arkeoloji dünyası, yeni keşiflerle sürekli evrilen bir alan. 2016 yılında Gram Hancock’un yayınladığı bir makale, Sümer tabletlerinde Göbekli Tepe’ye benzeyen bir yapının yer aldığı iddiasıyla büyük ilgi uyandırdı. Eğer bu iddia doğruysa, bildiğimiz tarihsel bilgiler değişebilir. Özellikle Göbekli Tepe’nin, binlerce yıl boyunca nesilden nesile aktarılmış bir kültürün başlangıcı olabileceğine dair yeni ipuçları sunulabilir. Peki, bu tartışma ne kadar gerçeğe dayanıyor? Gelin, bu iddiaları derinlemesine inceleyelim.
Göbekli Tepe ve Sümer Tabletleri: Gerçekler ve İddialar
Gram Hancock’un makalesinde, M.Ö. 3000 yılına ait bir Sümer tabletinde Göbekli Tepe’nin sütunlarına benzeyen bir yapı tasvir ediliyor. Ancak, bu yorum bazı arkeologlar tarafından temkinli karşılanıyor. Göbekli Tepe’nin sütunları, yerleşimin kullanım dışı kaldığı dönemde kapatıldığı düşünülüyordu. Fakat son yıllardaki araştırmalar, bu dolgunun doğal yokuş kaymalarından kaynaklandığını öne sürüyor. Dolayısıyla, Göbekli Tepe’nin binlerce yıl sonra bir Sümer tabletinde yer alması oldukça tartışmalı.
Sümer Tabletleri ve Arkeolojik Gerçekler
Makale, Sümer tabletindeki sembollerin Göbekli Tepe ile benzerlik gösterdiğini öne sürüyor. Ancak bu tablet, aslında bir parça ve tamamı çok daha karmaşık bir yapıyı tasvir edebilir. Çizimler ve fotoğraflar incelendiğinde, T şeklindeki sütunlarla bağlantı kurulabilecek çok net bir kanıt bulunmuyor. Sümerlerin, Göbekli Tepe’yi tasvir ettiğine dair bilimsel bir delil ortaya konmuş değil.
Arkeolojik Değerlendirmeler: Yanıltıcı Yorumlar mı?
Bazı arkeologlar, Sümer tabletlerinde Göbekli Tepe’yi tasvir eden bir yapının yer aldığını düşünmenin bilimsel temellere dayanmadığını belirtiyor. Yapılan incelemeler, söz konusu sembollerin daha önceki Sümer ikonografisinde de görüldüğünü, ancak bunların Göbekli Tepe ile ilişkilendirilmesinin zor olduğunu ortaya koyuyor.
Sümer Tabletlerinin Gerçekçi Yorumu
Sümer silindir mühürlerinde ve tabletlerinde yer alan semboller, o dönemin kültürel ve sanatsal ifadelerini yansıtır. Göbekli Tepe’nin sembollerinin binlerce yıl sonra Sümerlerde aynı şekilde yer alması, tarihsel ve arkeolojik açıdan mümkün görünmüyor. Özellikle dairesel yapılar ve T şeklindeki sütunlar, çanak çömlek öncesi Neolitik döneme özgü ve bu yapıların Sümer ikonografisinde bulunmaması, iddiaların gerçek dışı olabileceğini gösteriyor.
Sonuç: Göbekli Tepe ve Sümer Tabletleri Bağlantısı Mümkün mü?
Sonuç olarak, Gram Hancock’un iddiası, popüler arkeolojiye heyecan katmış olsa da, bilimsel olarak bu bağlantının güçlü bir dayanağı bulunmuyor. Sümer tabletlerinin Göbekli Tepe’yi tasvir ettiğine dair kesin bir kanıt mevcut değil. Arkeologlar, bu tür iddiaların abartılı ve yanıltıcı olabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.